Gündem

Yargıtay savcısı: Berkin Elvan’ın ölümünden Can Atalay sorumlu

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gezi Davası tebliğnamesinde, Gezi eylemleri sırasında polis tarafından atılan gaz kapsülü ile yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın ölümünden de Can Atalay ve diğer sanıklar sorumlu tutuldu.

Kısa Dalga’dan Ersin Atar’ın haberine göre; genel olarak Gezi eylemlerinin şiddet ortamı yarattığı savunulan tebliğnamenin bir bölümünde Gezi olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile ölen Berkin Elvan’ın da adı geçti. Savcı Zafer Şahin Gezi Davası sanıklarının yaptıkları toplantılarda şiddet içeren eylem kararları aldıklarını savunduğu tebliğnamesinde Berkin Elvan’ın ölümünün de sanıkların yarattığını iddia ettiği bu şiddet ortamını sorumlu tuttu.

Tebliğnamede Can Atalay’ın bu ortama katkı sağladığı savunulurken şu ifadelere yer verildi:

Mehmet Osman Kavala’nın talimat ve yönlendirmesi ile hareket eden Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu’nun, Gezi parkı kalkışmasını derinleştirip yaygınlaştırmak amacıyla çeşitli çalışma grupları içerisinde yer aldığı, Gezi kalkışması süreci sonrasında oluşan toplumsal hareketliliği kendi istekleri doğrultusunda yönlendirebilmek adına İstanbul ve Türkiye genelinde yapılmakta olan forumlara katıldıkları, 27.06.2013 günü Hanzade Germiyanoğlu ve Yiğit Aksakoğlu’nun organizesinde GARAJ İSTANBUL’da yapılan bu toplantıya Taksim Dayanışması üyelerinden Tayfun Kahraman, Şerafettin Can Atalay’ın da katıldığı, yaratılan şiddet ortamında Berkin Elvan’ın hayatını kaybettiği anlaşılmıştır.

Öte yandan Can’ın Arkadaşları İnsiyatifi adına Twitter’dan yapılan açıklamada “Meslektaşımız Can Atalay’ın da yargılandığı Gezi Davası’yla ilgili Yargıtay Savcılığınca verilen tebliğname ile hukuka aykırı görüşler kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.

Açıklama şöyle devam etti:
Meslektaşımız için bu sefer 11 Temmuz günü, saat 12:30’da İstanbul Anadolu adliyesinde buluşuyoruz.
Meslektaşımız Can Atalay’ın Anayasa hükümleri ve AYM’nin yerleşik içtihatlarına göre öncelikle tahliye edilmesi ve hakkında devam eden kovuşturmaların durdurulması bir zorunluluktur.

Yargıtay Savcılığı ise kovuşturmanın durdurulması ve tahliye taleplerinin reddi ile meslektaşımıza verilen cezanın onanması yönünde görüş belirtmiştir. Hukuku ayaklar altına alan ve utanç verici bu görüşe karşı sesimizi yükseltmek için tüm meslektaşlarımızı dayanışmaya çağırıyoruz

Facebook Yorumları

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu