Avrupa Konseyi’nden Kavala kararı: Ankara’ya savunma için süre verdi
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala kararına uymadığı gerekçesiyle Türkiye hakkında resmen ihlal süreci başlatıldığını duyurdu

Avrupa Konseyi, 4 yıldır cezaevinde tutulan İş insanı Osman Kavala’nın yargılandığı davada AİHS’i ihlal ettiği gerekçesiyle ‘ihlal sürecini’ başlatıp başlatmamayı oylamak için toplanmıştı. Türkiye’nin Avrupa ile demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları ile ilgili ilişkilerinde çok daha olumsuz bir sürecin başlangıcını oluşturması açısından önem taşıyan toplantıdan ‘ihlal sürecinin başlatılması’ yönünde karar alındı.
Komite, yaptığı toplantıda, ihlal prosedürünü eylül ayındaki kararı çerçevesinde verdi. Komite, eylül ayındaki toplantısında, 2 Aralık’ta Kavala’nın tahliye edilmemesi halinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 46’ncı maddesi gereği Türkiye hakkında ‘ihlal prosedürü’ başlatma kararı almıştı.
KOMİTE 19 OCAK’A KADAR ZAMAN VERDİ
Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin ihlal yapıp yapmadığıyla ilgili görüşünü sunduğu bir cevabı 19 Ocak 2022’ye kadar sunmasını istedi.
Komite ilgili açıklamada AİHM’in Türkiye’de yeterli kanıt bulunmamasına rağmen Kavala’nın tutuklu yargılandığına karar verdiğini hatırlattı.
Komite, aynı zamanda kendilerinin geçmişte Kavala’nın serbest bırakılması talebiyle çağrı yaptığı 8 karar yayımladığını da vurguladı.
Avrupa Konseyi’nin 47 üye ülkesinden 35 tanesinin ihlal süreci başlatılmasına destek verdiği belirtilmişti.
BAKANLAR KOMİTESİ BUNUN YANI SIRA DEMİRTAŞ İÇİN DE ÇAĞRI YAPTI
Demirtaş’ın avukatlarından Benan Molu, kararlara ilişkin sosyal medya hesaplarından, “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Selahattin Demirtaş’la ilgili ara karar alarak, Hükümet’in sunduğu eylem planını değerlendirip Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasını, AYM’nin bir an önce İHAM kararı doğrultusunda başvuruları karara bağlamasını istedi. Komite, Demirtaş kararında ayrıca HSK’nin ve yargının bağımsızlığının sağlanması için yasal değişiklik yapılmasını, çoğulculuğun ve özellikle seçilmiş muhalif kişilerin ifade özgürlüğünün güçlendirilmesini, TCK 314 altında keyfi tutuklamalara karşı önlem alınmasını talep etti” bilgisini paylaştı.