
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde faaliyet gösteren çözüm komisyonundan AKP, MHP ve DEM Partili üç üyenin dün İmralı Adası’nda PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeye dair DEM Parti’den ilk açıklama geldi.
Partisinin Meclis Kadın Grubu toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Görüşmenin içeriğine dair şüphesiz Meclis Başkanı ve komisyon gerekli paylaşımları yapacaktır. Ancak Sayın Öcalan’ın, Türk-Kürt ittifakının ve bütün halkların ortak yaşam zemininin güçlenmesi, çatışmasızlığın kalıcılaşabilmesi ve demokratik çözüm iradesinin bir kez daha net biçimde ortaya konması için bir tavır sergilediğini biliyoruz. Bundan hiç şüphemiz yok” dedi.
“SDG’NİN NE YAPACAĞI KONUŞULDU”
Görüşmede Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) akıbetinin de ele alındığı mesajını veren Hatimoğulları, “Suriye sorununun çözümüne ışık tutacak önemli değerlendirmeler yapılmıştır. Kuzeydoğu Suriye özelinde ve Suriye’nin bütünü açısından çözüm sürecinin anahtarı olabilecek bir perspektif ortaya koymuştur. Bu görüşmede, barışın sağlanması ve komisyonun hukuki ile siyasi düzenlemeler üzerindeki çalışmalarını destekleyecek mahiyette değerlendirmeler yapmıştır” ifadelerini kullandı.
“KÜRT MESELESİ BİR SEÇİM MESELESİ DEĞİLDİR”
TBMM’deki konuşmasında, CHP’nin dünkü heyette yer almamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, “Komisyonda temsili bulunan bütün partilerin İmralı’ya giden heyette yer almasını elbette çok isterdik. Bu konuda eleştirel değerlendirmelerimizi yaptık. Komisyonun Sayın Öcalan’la görüşmesinin 86 milyona zarar değil, yarar sağladığı görülecektir. Bir kez daha belirtiyoruz ki, Kürt meselesi bir seçim meselesi değildir. Kürt deyince sandık, barış deyince oy sayım çizelgesi hayal etmek siyaset değildir, siyasetsizliktir. Kürt halkına da büyük haksızlıktır” diye konuştu.
Bundan sonraki süreçte gerekli yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi çağrısında bulunan Hatimoğulları, “Sürecin bu yeni aşamasında beklentimiz; komisyonun raporunu bir an önce yazması, yasal ve hukuki düzenlemeler sürecine hızla geçiş yapılması ve hukuki düzenlemelerin acilen yapılmasıdır” dedi.



