ManşetSiyaset

Kılıçdaroğlu: ‘Devletin yeniden inşasını düşünüyoruz’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili hiçbir görüş ayrılığı olmadığını belirterek "Yasama, yürütme ve yargı arasında bozulan sistemin düzeltilmesi gerekiyor" dedi

Reuters’ın sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündemde yer alan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu, röportajında henüz seçimlerde kimin cumhurbaşkanı adayı olacağının netlik kazanmadığını ancak bir araya geldiği İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi başkanlarının kendisine adaylık teklif etmesi halinde bunu kabul edeceğini söyledi.

“YETKİLERİN KISITLANMASI GEREKİYOR”

Hedefin güçlendirilmiş parlamenter sistemi geniş kitlelere aktarmak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanı adayının devlet deneyiminin olmasını, devleti tanımasını arzu ediyoruz; tarafsız olması gerektiğini söylüyoruz. Asıl yetkinin yürütme organında yani başbakanda olmasını, cumhurbaşkanının yetkilerinin büyük ölçüde kısıtlanması gerektiğinden yanayız. Cumhurbaşkanı kim olacak veya kim olmayacak onu daha sonra kendi aramızda oturup konuşacağız.”

Beş genel başkanın aynı zamanda ana muhalefet lideri olan kendisine cumhurbaşkanlığını önermesi halinde bunu kabul edip etmeyeceği sorusuna Kılıçdaroğlu, “Elbette kabul ederim. Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görev. Beş genel başkanın benim ismimi telaffuz etmesi her şeyden önce benim için onur. Ayrıca beş genel başkanın bana güven duyması anlamına geliyor, bu da benim için son derece önemli. Üç, benim sorumluluğumun arttığını bilmem lazım. Görev yaptığım sürede o beş genel başkana karşı sorumluyum ve onlara asla hayal kırıklığı yaşatmamalıyım” diye konuştu.

Beş genel başkanla 28 Şubat’ta bir araya gelecekleri toplantıda, güçlendirilmiş parlamenter sistemden neyi amaçladıklarını kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, TBMM’nin göstermelik olmaktan çıkarılmasını istediklerini kaydetti.

“DEVLETİN YENİDEN İNŞASINI DÜŞÜNÜYORUZ”

Kılıçdaroğlu, devlette liyakat sisteminin egemen olması, siyasi etik yasasının çıkarılması gibi öncelikleri olduğunun altını çizdi. Altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili hiçbir görüş ayrılığı olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, partiler arasında fay hattı olabilecek herhangi bir durum bulunup bulunmadığı sorusuna şu karşılığı verdi:

“Güçlendirilmiş parlamenter sistemle devletin yeniden inşasını düşünüyoruz; yani bir anlamda hukukun yeniden inşası. Yasama, yürütme ve yargı arasında bozulan sistemin düzeltilmesi gerekiyor… TCMB’nin bağımsızlığı, BDDK, Kamu İhale Kurumu gibi devlette liyakat sistemini önceleyen belirli kurallar getireceğiz, bu ikinci aşama. Üçüncü aşama ekonomi. Ekonomi ve sosyal politikalarla ilgili çalışmalar… Bu konularda altı parti kendi iç çalışmalarını yapacak. Partilerin arasında herhangi bir fay hattı görmüyorum, bir uyum var.”

Kılıçdaroğlu, pakette kesin hesap komisyonunda başkanlığı ana muhalefet partisine vereceklerini, parlamentoda iktidarın muhalefete hesap vereceğini söyledi ve ekledi:

“Bu hem liyakatın daha sağlıklı oluşmasına yol açacak, devlette yozlaşmayı önleyecek ve büyük ölçüde yolsuzlukları engelleyecek.”

“İMAMOĞLU VE YAVAŞ GÖREVİNE DEVAM EDECEK”

Anketlerde de isimleri yer alan ve bazı kesimlerce ‘potansiyel aday’ olarak öne çıkarılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında Kılıçdaroğlu, “Onlar görevlerine devam edecek” dedi.

“HDP SAYGIN BİR SİYASAL PARTİDİR”

HDP’nin ittifaka yakınlığı, uzaklığı ya da desteği tartışmaları halen devam ederken Kılıçdaroğlu, “Şunun altını çizeyim, bugün Türkiye’de tüm siyasi partilerle görüşen tek parti biziz. Bütün siyasal partilerle ilişkilerimizi sürdürürüz. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır ve HDP saygın bir siyasal partidir; dolayısıyla onlarla da ilişkilerimiz var” dedi.

Kılıçdaroğlu yeri geldiğinde HDP ile görüştüklerini, bundan bağımsız olarak da ‘Kürt seçmeni’ kazanacaklarını ifade etti ve şöyle dedi:

“Onlarla (Kürt seçmenlerle) ilişkilerimiz son derece iyi… Herhangi bir sorunumuz yok. HDP ile de Kürt seçmenle de olan ilişkilerimizi demokratik standartlar içerisinde sürdürüyoruz… Diyarbakır’a gidecektim, hava muhalefeti nedeniyle gidemedim, önümüzdeki süreçte gideceğim… Beklentileri, talepleri, ihtiyaçları olabilir. Bunlar demokratik ortam içinde oturulur konuşulur ve insan hakları çerçevesinde de gereği yapılır.”

“TCMB BAŞKANI’NI DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Kılıçdaroğlu, görev geldiklerinde çıkarılacak bir numaralı kararname ile devletin verileri alabileceği bir planlama örgütü kuracaklarını belirterek, ayrıca ‘bağımsız hareket edemeyen ve alınan talimatları uygulayan’ TCMB başkanı ile Para Politikası Kurulu üyelerini değiştireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, BDDK, SPK, Kamu İhale Kurumu gibi diğer üst kurullarda da değişikliğe gidecekleri belirtti.

“NATO’NUN BİR PARÇASIYIZ”

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorun yaşadığı Suriye ve Mısır başta olmak üzere tüm ülkelerle problemleri çözeceklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, son dönemde dış politikada yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, “Biz NATO’nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var. Biz NATO’yu sadece bir savunma aracı, kurumu olarak da görmüyoruz. NATO artık bugün 21. yüzyılda aynı zamanda demokrasinin de bir güvencesi” dedi.

Türkiye’nin üyesi olduğu NATO kapsamında savunma sistemini ve ilişkilerini bu bağlamda götürmesi gerektiğini belirterek, “Rusya ile ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz… Ama biz Batı ittifakının bir parçası olmak isteriz” diye konuştu.

NATO sisteminin dışında Rusya’dan alınan S-400 uzun menzilli savunma sistemini Türkiye’nin kime karşı kullanacağını ilk günden beri sorduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Suriye mi, İran mı, Yunanistan mı? Kim için kullanacağız? Bu sorunun şu ana kadar cevabı alınmış değil” dedi.

“OSMAN KAVALA VE SELAHATTİN DEMİRTAŞ BOŞUNA TUTULUYOR”

AB Konseyi ve Kavala, Demirtaş davaları Avrupa’daki çeşitli karar organları tarafından alınan bazı kararların Türkiye tarafından uygulanmamasının kabul edilemeyeceğini, “Osman Kavala da Selahattin Demirtaş da hapishanede boşuna tutuluyor. Yasalara, hukuka aykırı olarak tutuluyorlar. Bir insan düşüncelerinden ötürü yargılanmamalı ve hapse atılmamalı. Eğer siz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını Türkiye’de uygulanabileceğine dair anayasamızı değiştirmişseniz, hukuk sistemini buna uygun hale getirmişseniz, ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararı ben uygulamam’ diyemezsiniz” dedi.

Facebook Yorumları

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu