DünyaManşet

El Kaide lideri Eymen el Zevahiri Afganistan’da öldürüldü

ABD, Afganistan'da düzenlediği operasyonda El Kaide lideri Eymen el Zevahiri'yi öldürdü. ABD Başkanı Joe Biden yaptığı açıklamada, "ABD'yi tehdit ediyordu. 11 Eylül terör saldırılarının planlayıcısıydı. Adalet yerini buldu" ifadelerini kullandı.

ABD, Afganistan’da El Kaide hedefine karşı insansız hava aracıyla terörle mücadele operasyonu düzenledi. Düzenlenen operasyonda El Kaide’nin lideri Eymen el Zevahiri öldürüldü.

ABD’nin düzenlediği saldırıda öldürülen El Kaide lideri Eymen El-Zevahiri, Usame Bin Ladin’in sağ kolu ve örgütün baş ideoloğu olarak biliniyordu.

Eymen El-Zevahiri, Usame Bin Ladin’in Mayıs 2011’de ABD güçleri tarafından öldürülmesinin ardından El Kaide’nin liderliğini devralmıştı.

Bazı uzmanlar Zevahiri’nin, ABD’de 2001’de düzenlenen 11 Eylül saldırılarının “operasyonel beyni” olduğuna inanıyor.

Zevahiri, 2001 yılında ABD hükümeti tarafından açıklanan ve 22 kişinin yer aldığı “en çok aranan terörist” listesinde Bin Ladin’in ardından ikinci sırada yer almış ve başına 25 milyon dolar ödül konmuştu.

BİDEN: ADALET YERİNİ BULDU

ABD Başkanı Joe Biden, El Kaide lideri Zevahiri’nin 31 Temmuz Pazar günü yerel saat ile 06.18’de Afganistan’ın başkenti Kabil’de öldürüldüğünü açıkladı.

Biden açıklamasında şu ifadeleri de kullandı:

“El Kaide lideri Eymen el Zevahiri talimatım üzerine düzenlenen operasyonda öldürüldü. ABD’yi tehdit ediyordu. 11 Eylül terör saldırılarının planlayıcısıydı. Adalet yerini buldu.”

Biden, Zevahiri’nin bulunduğu binaya insansız hava aracından 2 adet Hellfire füzesi fırlatıldığını söyledi.

“OPERASYONDA SİVİL CAN KAYBI YAŞANMADI”

Beyaz Saray kaynakları operasyonun detayları hakkında bilgi verdi.

Zevahiri’nin öldüğünün farklı kaynaklardan doğrulandığı ifade edildi, sivil can kaybının yaşanmadığı operasyonda ABD askerinin sahada bulunmadığı belirtildi.

ABD Başkanı Biden’ın, ulusal güvenlik ekibiyle birlikte Beyaz Saray’da her an bilgilendirildiği ve sivil can kaybına dikkat edilmesini istediği vurgulandı.

Biden yönetimi Taliban’ın, Zevahiri’nin Kabil’deki varlığından haberdar olduğunu da belirtti.

Zevahiri’ye yönelik operasyonu “bir başarı” olarak niteleyen Biden, ABD istihbarat birimlerine de bu konudaki “olağanüstü ısrarları ve becerileri” dolayısıyla teşekkür etti.

USAME BİN LADİN ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA ÖRGÜTÜN BAŞINA GEÇMİŞTİ

Terörist Usame Bin Ladin ABD operasyonu ile 2011 yılında öldürüldükten sonra örgütün başına geçen Zevahiri 11 Eylül terör saldırılarının sorumlusu olarak biliniyordu.

ABD, tarihinin en uzun savaşı olan Afganistan Savaşı’nı 2021 yılının Ağustos ayında sonlandırarak ülkeden çekilmişti.

EYMEN EL ZEVAHİRİ KİMDİR?

19 Haziran 1951’de Mısır’ın başkenti Kahire’de doğan Eymen El-Zevahiri, Mısırlı seçkin bir aileden geliyor.

Zevahiri’nin babası tanınmış bir doktor, büyükbabası ise Orta Doğu’da Sunni İslam öğreniminin merkezi olarak bilinen El Ezher Enstitüsü’nde müezzindi. Amcalarından biri ise Arap Birliği’nin ilk genel sekreteriydi.

Mısır’daki radikal İslamcı hareket ile çocuk yaşlarda tanıştı ve ilk olarak 15 yaşında, Müslüman Kardeşler örgütüne üyelikten gözaltına alındı.

Daha sonra 3 yıl hapis yattı. Ayrıca adı 1981’de Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’a yönelik suikasta ve 1997’de Luksor’daki turistleri hedef alan saldırılara karıştı.

Ancak siyasi faaliyetleri, onu tıp okumaktan alıkoymadı. 1974’te Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu ve dört yıl sonra cerrahide yüksek lisans derecesi aldı.

1995 yılında vefat eden babası Muhammed aynı okulda farmakoloji profesörüydü.

Zevahiri başlangıçta Kahire’nin dışında bir tıp kliniği kurarak aile geleneğini sürdürdü, ancak kısa süre sonra Mısır hükümetinin devrilmesini isteyen radikal İslamcı gruplara sempati duymaya başladı.

1973’te kurulduğunda Mısır İslam Cihadı’na katıldı.

1981’de, asker kılığına girmiş örgüt militanlarının başkent Kahire’deki bir askeri geçit töreni sırasında Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ı öldürmesinin ardından, diğer şüpheli örgüt üyeleriyle birlikte tutuklandı.

Sedat’ın suikastına karışmaktan aklanmasına rağmen, Zevahiri “yasa dışı silah bulundurmaktan” suçlu bulundu ve üç yıl hapis yattı.

1985 yılında serbest bırakılmasının ardından, Zevahiri Suudi Arabistan’a yerleşti.

Kısa bir süre sonra Pakistan’daki Peşaver’e, daha sonra komşu Afganistan’a gitti ve burada Sovyet işgali sırasında ülkede doktor olarak çalışırken Mısır İslam Cihadı’nın bir fraksiyonunu kurdu.

1993’te yeniden ortaya çıktıktan sonra, Zevahiri Mısır İslam Cihadı’nın liderliğini devraldı ve grubun, Başbakan Atıf Sıdkı’nın da aralarında bulunduğu Mısır hükümetinin bakanlarına yönelik bir dizi saldırısının arkasındaki kilit isimdi.

Grubun 1990’ların ortalarında hükümeti devirme ve ülkede bir İslam devleti kurma hedefi, 1200’den fazla Mısırlı’nın ölümüne yol açtı.

1997’de ABD Dışişleri Bakanlığı onu, aynı yıl Luksor’da yabancı turistlerin katledilmesinin arkasında olduğu tahmin edilen ve İslam Cihadı’nın bir kolu olan Fetih Öncüleri örgütünün lideri olarak tanımladı.

İki yıl sonra Zevahiri, örgütün birçok saldırısındaki rolü nedeniyle Mısır askeri mahkemesi tarafından gıyaben ölüme mahkum edildi.

Bir yıl sonra Mısır İslam Cihadı, Yahudilere ve Haçlılara Karşı Cihad İçin Dünya İslam Cephesi’ni oluşturmak için Bin Ladin’in El Kaide’sinin de aralarında olduğu diğer beş radikal İslamcı militan gruba katıldı.

Cephenin ilk ilanı, Amerikalı sivillerin öldürülmesine izin veren bir fetvaydı. Bu tarihten itibaren de Usama bin Ladin’in sağ kolu olarak anılır oldu.

6 ay sonra, Kenya ve Tanzanya’daki ABD büyükelçiliklerine düzenlene saldırılarda 223 kişi öldü.

El Kaide’nin saldırının arkasında olduğunun kanıtı olarak kullanılan uydu telefon görüşmelerinin bir kısmı Zevahiri’ye aitti.

Saldırılardan iki hafta sonra ABD, grubun Afganistan’daki eğitim kamplarını bombaladı. Zevahiri ertesi gün, Pakistanlı bir gazeteciyi telefonla aradı ve “Amerika’ya bombalamalarının, tehditlerinin ve saldırganlıklarının bizi korkutmadığını söyleyin. Savaş daha yeni başladı” dedi.

Zevahiri’nin daha önce muhtemelen ölüme en yaklaştığı an, Amerikan ordusunun 2006’daki füze saldırısıydı. Pakistan’ın Afganistan sınırı yakınlarındaki saldırıda 18 kişi öldü.

2001’de ise Afganistan’ın Kandahar kentinde düzenlenen saldırıda eşi, oğlu ve iki kızının öldüğü bildirilmişti.

Facebook Yorumları

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu