Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ukrayna’da yaşanan gelişmeler bu gerçeği gözler önüne seren bir mahiyet oluşturmaktadır. Öncelikle şu hususun altını kalın çizgilerle çizmek istedim. Türkiye bölgesinde barışı, huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı her yerde, her hadisede gösterdik. Her ikisini de dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya’ya aralarındaki sorunları diyalog ile çözme teklifi yaptık. Arabuluculuk çağrısında bulunduk” değerlendirmesinde bulundu.
‘BEŞ BİN VATANDAŞIMIZI KURTARDIK’
Barış ve istikrarın temini için diplomatik girişimlerinin kesintisiz sürdürüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef sonunda korkulan oldu ve 24 şubatta silahlar patladı. NATO Liderler Zirvesi başta olmak üzere her platformda ülkemizin bu duruma bakış açısını söylemeye devam ediyoruz. Ukrayna’daki 20 binden fazla vatandaşımıza ikazımızı yaptık. 22 Şubatta özellikle Ukrayna’nın doğusundaki vatandaşlarımıza ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulunduk. Bugüne kadar beş bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir” diye konuştu.
‘MONTRÖ’NÜN ÜLKEMİZE VERDİĞİ YETKİYİ KULLANACAĞIZ’
Montrö Sözleşmesi’nin verdiği yetkileri krizi önlemek için kullanacaklarını belirten Cumhurbaşkanı, “Montrö Sözleşmesinin Boğazlardaki gemi trafiği üzerinde bize verdiği yetkileri krizi önlemek için kullanacağız. Toprak bütünlüğünü her zaman destekliyoruz. Kendi çıkarlarımızdan elbette taviz vermeyeceğiz. Ne Rusya’dan ne de Ukrayna’dan vazgeçmeyeceğiz.” diye konuştu.
“28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak zihinlerimize yazılmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temennimiz darbe ve darbe girişimlerinin siyasi ve sosyal ayağını teşkil edenlerin de aynı yerli, milli, sivil vizyoner yaklaşıma kavuşmalarıdır. Tek parti faşizmi, darbe ve cunta dönemi alışkanlığıyla ham hayaller peşinde koşanların sonu hüsrandır. Benzer hesapların geçmişte de çok yapıldığını ancak hepsinin de sonunun hüsran olduğunu hatırlatmak isteriz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’daki sorununun sebebi olan ülkeler, Güvenlik Konseyi’ndeki çözüm mevkilerinde bulunuyor” görüşünü dile getirdi.