
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, tartışmalı kararına ilişkin açıkladığı gerekçede, sanığın şantaja maruz kaldığı için haksız tahrik altında cinayeti işlediğini, “canavarca hisle hareket etmediğini”, “delilleri yok etmek amacıyla” yakma eylemini gerçekleştirdiğini savundu.
MAHKEME ‘ŞANTAJ’ SUÇUNA İŞARET ETTİ
Kararda, öldürülen Gültekin’in yaşadıkları evlilik dışı ilişkiyi Avcı’nın eşi ve çevresine söylemekle tehdit ettiği belirtildi. Bu durumun TCK’nın 107. maddesinde düzenlenen şantaj suçunu oluşturduğu ifade edilen kararda, “Sanık Cemal Metin’in de maktulün söz konusu haksız fiil içeren davranışlarından duyduğu öfke ile maktule yönelik söz konusu suçu işlediği dikkate alındığında mahkememiz yargılamasına konu somut olayda TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde sabit olduğu gözetilerek mahkemece sanık hakkında verilen cezada TCK’nın 29. maddesi uyarınca indirim yapılmıştır” denildi.
‘YAKMA FİİLİ EZİYET AMAÇLI DEĞİL’
Gültekin’in yakılarak öldürülmesi, sanığın amacı eziyet çektirmek değil, suç delillerini yok etmeye yönelik olduğu kaydedildi.
Mahkemenin gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı:
“Cemal Metin’in maktulle birlikte yayla evine girdikten hemen sonra maktulün boğazını sıkarak maktulü öldürmeye kalktığı ve eylemini bir an önce tamamlamak istediği, eziyet çektirme kastının bulunması halinde uzun süre eylemini devam ettirmesinin gerektiği, sanığın profesyonel bir sağlık personeli olmadığı da gözetildiğinde maktulün boğazını ölümü gerçekleştirecek nitelikte kırık oluşmasına neden olacak kadar sıktıktan sonra maktulün henüz ölmemiş olduğunu bilemeyebileceği, sanığın maktule yönelik yakma fiilini gerçekleştirmekteki amacının eziyet çektirmeye yönelik olmayıp maktulün cesedini yok ederek yakalanmaktan kurtulma ve suç delillerini yok etmeye yönelik olduğu gözetildiğinde mahkeme sonuç cezaya etkisi olmamakla birlikte koşulları oluşmadığından söz konusu unsurun somut olayda gerçekleşmediğini kabul etmiştir.”