RTÜK, Halk TV’ye 10 günlük yayın durdurma cezası verdi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Halk TV’ye “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesiyle 10 gün yayın durdurma cezası verdi. Aynı toplantıda Tele 1 ve SZC TV de idari para cezalarıyla karşı karşıya kaldı.

Muhalif üyelerden tepki

RTÜK üyesi Tuncay Keser, kararı eleştirerek “İktidar politikalarına yönelik eleştirilerin, halkı kin ve düşmanlığa tahrik olarak yorumlanması isabetli değil” dedi. Keser, RTÜK’ün eleştiri hakkını “tek yanlı yaptırımlarla sistematik olarak yok saydığını” öne sürdü.

Keser ayrıca, Halk TV’nin aynı gerekçeyle bir kez daha ceza alması durumunda lisans iptalinin gündeme gelebileceği uyarısında bulundu. “Ekran karartma/lisans iptali kavramlarıyla oluşan tablo demokrasi açığının somut göstergesi” ifadelerini kullandı.

RTÜK üyesi İlhan Taşcı da benzer tepki göstererek “RTÜK Başkanı’nın kılıcı televizyonların üzerinde sallanacak” değerlendirmesini yaptı.

Cezaların detayları

RTÜK’ün aldığı kararlar şu şekilde:

Halk TV’ye verilen cezalar:

“Sinem Fıstıkoğlu ile Sansürsüz” programında Prof. Dr. Tolga Yarman’ın “Sünnokratik Yeni Osmanlıcılık” ifadesi nedeniyle 10 gün yayın durdurma

Aynı programda CHP Milletvekili Yunus Emre’nin Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum hakkındaki sözleri için yüzde 3 idari para cezası

Diğer kanallara verilen cezalar:

Tele 1’e Merdan Yanardağ’ın “siyasal İslamcılık” değerlendirmesi için yüzde 3 para cezası

SZC TV’ye Türker Ertürk’ün “Büyük Ortadoğu Projesi” yorumu için yüzde 3 para cezası

Halk TV yönetiminden yanıt

Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada RTÜK kararını eleştirdi. “Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu gözardı ediyorlar” diyen Mahiroğlu, “Halk TV’nin gücü beni aşalı çok oldu” ifadelerini kullanarak izleyicilere “Ne yapmamızı istiyorsunuz, karar sizin?” diye sordu.

Basın özgürlüğü tartışması

Bu gelişme, Türkiye’de medya özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Muhalif medya kuruluşlarının artan baskıyla karşı karşıya kaldığı öne sürülürken, iktidar yanlısı kesimler ise yaptırımların hukuki gerekçelerle alındığını savunuyor.