Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’nin 28. Yasama Dönemi sonrası partisinin ilk grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, seçimler sonrası kendisi hakkında eleştiri dozunu aşarak hakarete varan ifadeler kullanan Fatih Portakal ve Fatih Altaylı’ya da isim vermeden tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Kalemini satan ve onurlu davranmayan, kendisini bir anlamda savcı, yargıç yerine koyup karar veren gazetecinin gazeteciliğini sorgularım.” dedi.
FATİH ALTAYLI: KEMAL BEY’İN BİR KÖPEĞİ OLSA İDİ…
Sivri kalemiyle bilinen gazeteci Fatih Altaylı, 6 Haziran’da yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun halk üzerinde oluşturduğu etkiyi karşılaştırarak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşlansa da, 20 yıllık iktidarın yıpratmasına maruz kalsa da, yürümekte zorlansa da, merdivenlerden yardımla inse de, hastalık iddiaları sosyal medyayı sarsa da, hala ve her şeye rağmen heyecan verici bir liderdir. Hâlâ birileri onun kılı olmayı arzulayabilmektedir. Kemal Bey’in evinde bir köpeği var mı, bilmiyorum. Ama evinde köpeği olanlar bilir, sahibi eve gelince köpekler heyecanlanır. Kemal Bey’in bir köpeği olsa idi muhtemelen sahibi eve geldiğinde o bile heyecanlanmazdı. Velev ki, MYK’da kendisine bir görev vermesin” ifadelerini kullanmıştı.
FATİH PORTAKAL: PİŞKİNLİK İÇERİSİNDE BULUNUYORSUNUZ
Diğer yandan Sözcü TV’de Ana Haber sunucusu gazeteci Fatih Portakal da CHP lideri Kılıçdaroğlu için “Ortaya çıkan tablo ağır bir yenilgi değildir. Sizin de ağır yenilgi demenizi doğru bulmam” sözlerine canlı yayında sert sözlerle eleştirdi. Fatih Portakal, “Biz sizin askeriniz değiliz ki, biz böyle yandan fondaş falan da değiliz. Siz kime böyle doğru bulmazsınız doğru bulursunuz, onun yetkisi sizde değil. Gururla ayrılabilirsiniz. Bu şekilde pişkinlik içerisinde bulunuyorsunuz.” ifadelerini kullanmıştı.
KILIÇDAROĞLU: O GAZETECİLERİN GAZETECİLİĞİNİ SORGULARIM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün seçimlerin ardından partisinin TBMM’deki ilk grup toplantısında yaptığı açıklamada isim vermeden Fatih Altaylı ve Fatih Portakal isimlerine tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:
“Değerli arkadaşlarım bize oy veren 25 milyonu aşkın vatandaşımızla aynı duygularla sandığa gittik. Bir değişim yapacaktık. Otoriter bir yönetimi demokratik yollarla yolcu edecektik. Açıkça ifade etmek gerekirse kazanamadık. Eleştirilerin tamamını saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp da önyargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Kalemini satmayan, onurlu gazetecilik yapan, haklı eleştirilerini her zaman yazan bütün gazetecilere saygım vardır. Ama kalemini satan ve onurlu davranmayan, kendisini bir anlamda savcı, yargıç yerine koyup karar veren gazetecinin gazeteciliğini sorgularım!”
