Karamollaoğlu: Erdoğan, Cumhur İttifakı’na davet etti, kabul etmedim
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu arasında Beştepe'de neler görüşüldüğü tartışılırken Karamollaoğlu görüşmeden ilk ayrıntıları açıkladı. Karamollaoğlu, Erdoğan’ın Saadet Partisi’ni “Biz beraber olmalıyız” mesajıyla Cumhur İttifakı’na davet ettiğini ama kendilerinin mevcut sistemin içinde bulunmak istemediklerini söylediğini belirtti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmede, Erdoğan’ın kendilerini ittifaka davet ettiklerini belirterek ‘Biz beraber olmalıyız’ çağrısında, bulunduğunu ama kendisinin “Bizim itirazımız sistemin denetlemez olmasından. Denetlenmeyen bir sistemin içinde bulunmayı biz arzu etmeyiz” cevabını verdiğini söyledi.
Saadet Partisi’nin görüşme talebine olumlu yanıt veren Erdoğan, Karamollaoğlu’nu 10 Kasım’da kabul etmiş, görüşme Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşmişti.
Görüşmeye ilişkin Sözcü’den Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu’nun öne çıkan açıklamaları şöyle:
YÜZDE 50+1 MESELESİ
“Yüzde 50+1’i Tayyip Bey istedi, ne için istedi, “Nasıl olsa benim dışımda bunu yakalayacak kimse olmaz” kanaatiyle istedi. Ama şimdi görüyor ki kendisine destek verenlerin sayısı azalıyor. O zaman bu 50+1 problem çıkarıyor, bundan dolayı da diyor ki “En fazla oyu alan şahıs kim ise o cumhurbaşkanı olabilmeliydi”, söylediği bu. mesele cumhurbaşkanı kim olursa olsun denetlenebilmelidir, sorguya çekilebilmelidir, hesap verebilmelidir.
CUMHUR İTTİFAKINA DAVET ETTİ
“Biz beraber olmalıyız” dedi kendisi. Ben de dedim ki; “Bizim itirazımız sistemin denetlemez olmasından. Denetlenmeyen bir sistemin içinde bulunmayı biz arzu etmeyiz.” Geçen sefer de böyle oldu, Başkanlık Sistemi referandumundan önce konuştuk, “Denetlenmeyen bir başkanlık sistemine destek vermemiz mümkün değil” dedik.
Tabii, tabii bir cümleyle ama ben de bu cevabı verdim, “Böyle bir sistemde yer alamayız” dedim.
(Kılıçdaroğlu-Akşener ortak açıklaması) Şu anda onlar psikolojik bir mesaj veriyorlar. Türkiye’nin gidişatı hiç iç açıcı değil. Tayyip Bey kolay kolay kazanamayacağını düşündüğü bir erken seçime gitmez. Bundan dolayı erken bir seçim olacağı ihtimalini şu anda düşünmüyorum ama zamanında da yapılmaz. Eğer Seçim Kanunu’nda değişiklik yaparlarsa ki bunu planlıyorlar, bir yıl geçmesi lazım. Kemal Bey ve Meral Hanım gidişata bakarak mümkün olduğunca öne alınmasını sağlamaya çalışıyorlar.
“DURUMU ANLATTIM, ‘HAYIR, HERKES MEMNUN’ DEDİ”
Kendisine ülkenin ekonomik yönden düştüğü durum, işsizlik bir taraftan, geçim sıkıntısı bir taraftan bunları söyledim.
Bir aylık dış ticaretin fazla vermesi onu çok ümitlendirmiş, ben “Dış ticaretin bir aylık artı vermesi bizim bütün ekonomimizin düzeldiği manasına gelmez” dedim. Şunu da söyledim; “Siz toplu sözleşmeye gireceksiniz, enflasyonun altında bir rakam verirseniz bu zam sayılmaz. Çalışan bir insan enflasyonun altında zam alacaksa, geçen seneye göre fakirleşecek manasına gelir…” O diyor ki “Hayır, herkes memnun…”
