
Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yürütülen terör soruşturmasına ilişkin açıklamada bulundu.
İBB Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘bizatihi saygılarını sunarak’ kendisini aradığını belirten Soylu, “Beni aradı. Bana belli bir konuda CHP beni sevmiyor. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz diye ricası oldu. Kanun neyi gerektiriyorsa biz onu yaparız dedik ve yaptık. İşine geldiği zaman alttan almayı bileceksin diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin ve bunu kendine hak göreceksin. Bu iki yüzlülüktür, bunu tarihin akışına bırakıyorum. Böyle bir ikiyüzlülüğe sahip olmadık.” dedi.
İMAMOĞLU’NDAN SOYLU’YA YANIT: SOYLU’YU ARADIĞIM KUYRUKLU YALAN
Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından Soylu’nun telefonla arama iddiasına yanıt verdi:
“Bakan Soylu “Saygılarımla” diyerek kendisini aradığımı ve yardım istediğimi söylemiş. Bu kuyruklu bir YALAN! İstihbarat sende, telefon takibi sende, tüm bilgilere erişme gücün var. Bunu ispat edersen ben, edemezsen sen istifa etmelisin.” dedi.
Bakan Soylu “Saygılarımla” diyerek kendisini aradığımı ve yardım istediğimi söylemiş. Bu kuyruklu bir YALAN! İstihbarat sende, telefon takibi sende, tüm bilgilere erişme gücün var. Bunu ispat edersen ben, edemezsen sen istifa etmelisin. HODRİ MEYDAN @RTErdogan
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) December 28, 2022
“TARİHİN EN BAŞARISIZ BELEDİYE BAŞKANI”
İmamoğlu’nun sabah yaptığı açıklamaya ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Soylu,
“Elbette belediye başkanlığının sorumluluğu var. Hem terörden uzak durma hem de alet olmama durumu var. Sabahleyin yaptığı açıklamada terlemiş, sürekli sıkıntısından alnını silmek zorunda kalmış, kaybettiği itibarı, hizmet yapamadığı için tarihin en başarısız belediye başkanı olarak nitelendirilen, İETT otobüslerini çalıştırmaktan, çöp toplamaktan yoksun böyle bir belediye başkanı elbette ki bunları kapatabilmek için İstanbul’a ilgi açığını kapatabilmek için, yargı kararından bulamadığı mağduriyeti buradan bulmaya çalışacak.” diye konuştu.
“Devlet dediğiniz çadır yönetimi değildir. Kimse kusura bakmasın. Kuralları, ilkeleri, anayasası var.” diyen Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim 9 Aralık 2021’de dile getirdiğimiz tüm iddianın ikrarını yapmıştır. Terör örgütleri buraya girmemiştir diyemiyor, diyemez de zaten. KHK ile işten çıkarılanları biz hülle ile işe aldık, yalandır demedi. Dağdaki teröristleri ve kamuya girmesi kesinlikle mümkün olmayan kişileri işe almadık diyemedi. Bunların hepsi İBB’ye alındı. 9 Aralık 2021’de hayati yalanla malul olan Özgür Özel, bana bir sataşmada bulundu. İstihbarat elimizde olduğu için soruşturma izni verdik ve başladı. Biz bu soruşturmayı sadece İBB’ye yapmadık, tüm belediyelerde yaptık. Toplam soruşturulan dönemde 25 bin kişi işe alındı. Bin 668 kişi soruşturuldu. Bunun bin 163 kişisi için irtibatı ve iltisakı var ama belediyede işe girmeye engel olmadığı için incelemeye alınmadı. 505 kişinin tamamı kendi döneminde alınmış ve kayıtları görev yapmasına engeldir. 21 kişi daha ayrıldı. Sabah çok yalan dinlediniz. Hiçbir yerinde işe almadık diye cümle kurmadı. Sözde değer ailelerinden, KHK’lılardan alındı mı alındı. Geçen yıl o tarihten itibaren 1 yıl süren soruşturma yaptık. Sabahki toplantısında ‘böylesi insanları biz işe almadık’ diye bir cümle kurmadı. Geçen yıldan itibaren biz bir yıllık bir çalışma yaptık. Bu soruşturmayı 8 kişilik müfettiş heyetiyle yaptık. Bu yalanların ardından İmamoğlu ne yapmak istedi? Bir önceki mahkemede yaptığı gibi yargıyı tehdit etti. Ufak bir şerefin varsa yalan söylemezsin. İmamoğlu yargıyı tehdit etti. Eğer bu soruşturmayı açarsanız gökkubbeyi başınıza yıkarım dedi. Soruşturmayı açacak ben değilim. Mülkiye müfettişlerimizin tamamladığı bu soruşturmayı yargıya gönderdim. Gökkubbeyi başınıza yıkarım diyor. Sonra ben bu sözleri yargıya değil Süleyman Soylu’ya söyledim diyebilir. Bunu da yüzü kızarmadan söyleyebiliyor. Nasıl olsa bir mendil var, suratını silebiliyor. Edep sokakta satılsaydı herkes satın alırdı.”
Bu arada Bakan Soylu, İmamoğlu’nun kendisini yalanladığı Twit iletisinin ardından “Ufak bir namusun, şeref ve haysiyetin varsa yalan söylemezsin. İstanbul’da yardım toplarken, bu yardımın kanunlara uygun olmadığını tespit ettikten sonra, o paralara doğal olarak el koyduk. Ekrem İmamoğlu beni aradı. ‘CHP Genel Merkezi bana karşı, biz hemşeriyiz, ne olur beni onlara ezdirme’ dedi. Ama hayatı yalancılık olduğu için bunu kabul edemez.” sözleriyle karşı cevap verdi.